Erol Acar

Tarih: 20.08.2025 19:31

Sessiz Çığlıklar: Vicdanı Uyandıralım.

Facebook Twitter Linked-in

“Geçinemiyoruz” Diyenler…

Memur maaşlarına yapılması düşünülen zam sonrası bazı kesimlerden yükselen sesler var: “Geçinemiyoruz…”
Elbette geçim sıkıntısı herkes için zor. Ama bir durup düşünelim:

16 bin lira emekli maaşıyla hayatını sürdürmeye çalışan yaşlılarımızı hiç düşündük mü?

22 bin lira asgari ücretle evini geçindirmeye, çocuklarını okutmaya çalışan işçilerin gecelerini hissettik mi?

Gerçek Mücadele Nerede?

Çünkü gerçek sefalet, 16 bin lirayla nefes almaya çalışan emeklinin gözlerinde gizli.
Gerçek mücadele, 22 bin lirayla evine ekmek götürmeye çalışan işçinin ellerinde saklı.
Ve gerçek mucize, tüm bu yüklerin altında hâlâ onuruyla ayakta durabilen insanlarımızda gizli.

Bir tarafta 50–60 bin lira maaş alıp da “geçinemiyoruz” diyenler var, diğer tarafta ay sonunu getirebilmek için mucizeye ihtiyaç duyan milyonlar…
Vicdan terazisi kimi gösteriyor dersiniz?

En Sessiz Olanların Çığlığı

Emekli, pazara çıkıyor ama filesi boş dönüyor.
İşçi, çocuğuna defter alabilmek için gece gündüz çalışıyor ama yine de yetiremiyor.
Sessizce yaşanan bu çığlık, belki duyulmuyor ama en acı gerçek burada saklı.

Devlet, sistem, yapı… Hepsi önce en zayıf olanı korumakla yükümlü. Çünkü toplumun bağları orada kopar; vicdan orada sustuğunda, herkes zarar görür.

Tokken Açın Halini Unutmamalı

Bugün memurun sıkıntısı da gerçek, işçinin çilesi de, emeklinin gözyaşı da…
Ama adalet, vicdan ve merhamet diyor ki: önce en alttakini koru.

Bu ülkenin duası, emeklinin kalbinde;
Bu ülkenin alın teri, işçinin avuçlarında;
Bu ülkenin gayreti, memurun emeğinde saklıdır.

Rakamlar değil, vicdanın sesi toplumu ayakta tutar.
Ve vicdan fısıldar:
“Gerçekten kim daha çok yardıma muhtaç?”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —