Her beldenin kaderinde bir dönüm noktası vardır. Kimi zaman bu dönüm noktası bir yol çalışmasıyla, kimi zaman bir su deposuyla, kimi zaman da gönüllere dokunan bir samimiyetle başlar. Gümeli’nin kaderindeki bu dönüm noktası ise Aytaç Tosun’un belediye başkanı seçildiği günle başladı.
Tosun, daha ilk günden “Bu makam şahsımızı değil, halkımızı temsil ediyor” diyerek yola çıktı. Ve o yol, sadece hizmetlerle değil, birlik ruhuyla da örüldü. Çünkü bu hikâyede yalnızca bir başkan yoktu; yanında bölge milletvekili Saffet Bozkurt vardı, yanında ilçe başkanı Altan Güngör vardı. Ankara’nın yollarını beraber aşındırdılar, Gümeli için beraber kapılar çaldılar, beraber dert anlattılar.
Ve sonuç?
Artık Gümeli’nin yolları çamur değil, betona kavuştu. Su hatları yenilendi, dev depolar mahallelere can oldu. Porsuk Kafe yeniden inşa edilerek halkın buluşma noktası haline geldi. Mezarlıklar, cem evleri, mahalleler düzenlendi; beldenin girişine dikilen “Hoş geldiniz – Güle güle” abidesi, bu değişimin simgesi oldu.
Ama işin en güzel tarafı, bu hizmetlerin arkasında bir dayanışma tablosu var. Çünkü Saffet Bozkurt’un Ankara’daki desteği, Altan Güngör’ün ilçe teşkilatındaki gayreti ve Aytaç Tosun’un sahadaki azmi birleşince, Gümeli’ye güç yetmez denilen işler bir bir gerçekleşti.
Sosyal hayatta da yeni bir nefes var artık. Bayramlarda halkı bir araya getiren coşkulu törenler, yenilenen spor salonu, kültür merkezi ve düğünlerdeki kalabalıklar… Turizmde 4121 yaşındaki Anıt Porsuk ve Bölüklü Yaylası’nın ülke çapında tanınması… Hepsi, Gümeli’nin geleceğini daha aydınlık kılıyor.
Sevgili okurlar,
Bugün Gümeli’de atılan adımlar, yalnızca taş üstüne taş koymak değil; güveni, umudu ve geleceği inşa etmektir. Bu yüzden Gümeli’nin değişim hikâyesi sadece bir belediye başkanının değil; milletvekiliyle, ilçe başkanıyla, halkıyla el ele verilmiş bir birlik hikâyesidir.
Ve bu hikâyenin en güzel cümlesini Başkan Tosun söylüyor:
“Gümeli’de atılan her adım, geleceğe bırakılan kalıcı bir iz olacak.”
TİCARETİN KALBİ ZONGULDAK'TA ATACAK
Zonguldak, kömürün başkenti olarak anılsa da, artık sadece maden ocaklarının değil; ticaretin, sanayinin ve girişimciliğin de yükseldiği bir şehir. Yıllardır bu topraklarda alın teriyle büyüyen emeğin yanında, bugün vizyonu, cesareti ve inancı ile yol açan insanlar var. İşte o isimlerden biri de Necdet Tıskaoğlu…
Necdet Tıskaoğlu’nu tanıyanlar bilir; o, sadece iş dünyasının değil, aynı zamanda şehrinin geleceğini düşünen bir yol göstericidir. “Birlikten ticaret doğar” anlayışıyla hareket eden Tıskaoğlu, ticaret fuarlarını yalnızca bir etkinlik değil, Zonguldak’ın kaderini değiştirecek bir dönüm noktası olarak görür. Çünkü bilir ki; güçlü iletişim olmadan güçlü ticaret olmaz.
İşte bu yıl 3.’sü düzenlenecek Zonguldak Genel Ticaret Fuarı, bu vizyonun somut bir yansımasıdır. 12-13-14 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan fuar, yüzlerce sektör temsilcisi, girişimci, yatırımcı ve üreticiyi aynı çatı altında buluşturacak. Burada kurulacak her iş bağlantısı, şehrin geleceğine atılmış bir imza olacak. Bu fuar, sadece şirketleri değil, Zonguldak’ın yarınlarını da büyütecek.
Necdet Tıskaoğlu, ZONSİAD’ın öncülüğünde yıllardır şunu söylüyor:
“Eğer Zonguldak kendi potansiyelini keşfeder, üretimde el ele verirse; bu şehir sadece Türkiye’de değil, dünyada da adını duyurur.”
Bugün geldiğimiz noktada bu sözlerin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. İnşaatından enerjisine, lojistiğinden tarımına kadar her alanda büyüyen Zonguldak, Tıskaoğlu gibi vizyonerlerin gayretiyle kabuğunu kırıyor.
Bir şehir, ancak hayal eden, hayalinin peşinden koşan ve başkalarını da bu hayale ortak eden insanlarla büyür. Necdet Tıskaoğlu, Zonguldak için bu hayalin adı olmuştur. Şimdi sıra bizde… Bu yıl üçüncüsü yapılan bu büyük fuara katılarak, şehrimizin yarınlarına hep birlikte imza atmakta.
Çünkü “Ticari ilişkilerin temelleri bu fuarda atılacak” ve biz inanıyoruz ki Zonguldak’ın geleceği, işte bu temellerin üzerine yükselecek.
